Fahrenheit 451

9 kitaplık "Game of Thrones" serisinden sonra fantastik maceraya doymuş bir vaziyette yeni kitap arayışına başlamıştım. Üye olduğum forumdaki "Kitap Önerileri" başlığında dolanırken, forumdaki herkesin Fahrenheit 451 kitabını okuduğunu ve bu kitabın kütüphanelerinin en seçkin kitapları arasında olduğunu gördüm. Dedim neymiş bu kitap?

Amerikalı yazar Ray Bradbury'nin kaleme aldığı bu eser bilim-kurgu romanı olmakla beraber yazarın en ünlü romanı olma özelliğine de sahip. Baskıcı bir toplumun bir anda kitaplara düşmanlık beslemesini ve kitap okumanın suç olduğu distopik bir dünyayı anlatıyor Bradbury. Ülkedeki tüm kitapların yok edildiği, geriye kalanların ise teker teker aranıp imha edildiği bu Dünya'da tüm iletişim ve bilgi alışverişi duvar boyutundaki televizyonlar sayesinde yapılıyor. Şu anki durumu düşününce çok da yabancı gelmedi bana açıkçası. Günümüzde en azından ülkemizde kitap okuma alışkanlığının azaldığını ve bunun yerine televizyonların ya da bilgisayarların varlığının her geçen gün artırdığını kabul etmek zor değil. Ne de olsa e-kitaplar var yahu. Yazar adeta bu durumu önceden görüp uyarıyor okuyucuyu. Yazdığı bu romandaki ana karakter olan itfaiyeci Guy Montag'ın "İtfaiyecilerin kitap yakmaktan çok yangınları söndürmesi gerekmiyor mu?" diye düşünmesi sonucunda uyanışını anlatan bu kitap, aynı zamanda toplumun insanlar üzerindeki etkisini de gözler önüne seriyor.

Kitaba ilk başladığınızda önsöz olarak yazarın kendi kaleminden kitabın başlangıç hikayesini okuyorsunuz. Ayrıca kitabın sonunda ise Neil Gaiman'ın kitap hakkındaki yorumunu okumanız mümkün. Fantastik maceraya doymuş biri olarak başladığım bu kitabı bilim-kurgu sevenlere ve kitaplara gereken değerin verilmediğini düşünenlere öneririm. Ya da öyle düşünmeyenler bile bu kitabı okuduktan sonra düşüneceklerdir kanımca.