top of page

Kingdom Come

  • Berkem Koşma
  • 19 Nis 2017
  • 2 dakikada okunur


Çizgi roman takip etmek oldukça zor ve karmaşık. Buna bağlı olarak çizgi roman okumaya başlamak isteyenler de nereden başlayacaklarını bilemiyorlar. Okumaktan ziyade takibi oldukça zor çünkü çok fazla çizgi roman var. Hepsini okumak neredeyse mümkün değil. Bununla beraber çok fazla hikaye var. Bunun sebebi de uzun süredir varlığını koruyan çizgi roman şirketlerinin zaman içerisinde pek çok yazar ve çizerle çalışmış olmaları. Bir kahraman üzerine yazılan hikayeler yazarlarına bağlı olarak farklılaşabiliyor. Aynı şekilde çizerler de kendi tarzlarıyla karşımıza çıkıyorlar. Bu kadar fazla eser olunca insan nereden başlayacağını bilemiyor haliyle.“E okumayalım mı yani hangilerini okuyacağız biz?” diye sorabilirsiniz. Kingdom Come bu soruların en önemli cevaplarından biri.


Kendi adıma konuşmak gerekirse DC çizgi romanlarını Marvel çizgi romanlarına oranla daha fazla beğeniyorum. Hikayelerdeki akıcılık ve karakterler bunun en büyük sebepleri. DC çizgi romanlarında süper kahramanları Marvel'dan farklı olarak tanrısallaştırma mevcut. Bu da benim hoşuma gidiyor çünkü zaten süper kahramanların en önemli özellikleri insanüstü olmaları. Marvel karakterlerinde insanüstü olanlar yok mu? Bittabii var. Fakat genel olarak Marvel karakterleri kendi içimizden karakterler. Başlarına gelen kazalar veya bazı amaçlar doğrultusunda üzerilerinde yapılan deneyler onları insanüstü konuma getiriyor.


Kingdom Come DC karakterlerinin tanrısallaştırılmasına ışık tutuyor. Bazı olaylardan ve sebeplerden ötürü emekli olan veya Dünya’dan ayrılan süper kahramanların ardından türeyen metainsanların kendi güçlerini normal insanların yararına değil de üstünlük yarışı için kullanması, Dünya’da kargaşaya sebep oluyor. Düşünsenize yolda yürürken bir anda kafanızın yakınınından uçan iki metainsan geçiyor ve amaçsızca ortalığı dağıtıyorlar. Üstelik bu o kadar çok oluyor ki normal insandan çok metainsan görmeye başlıyorsunuz. Dolayısıyla süper kahraman kavramı eskiden olduğu kadar önem arz etmiyor ve eskiden tanrı gözüyle bakılan bu kavram artık rahatsız edici oluyor. Bunun üzerine Dünya’dan ayrılan veya emekli olan eski süper kahramanlar olaya el atmak zorunda kalıyorlar.


Ayrıca çizgi romanda DC karakterlerinin de karakteristik özellikleri müthiş bir yolla aktarılıyor. Batman’in, Superman’in, Wonder Woman’ın kim olduklarını ve felsefelerini anlıyorsunuz. E bu muhteşem bir şey. Çizgi romanların fazlalığı ve hikaye çeşitliliğinden ötürü çok farklı karakterlerde gördüğümüz bu kahramanların özünü hatırlatıyor.


Çizgi romanla ilgili belirtilmesi gereken en önemli detaylardan biri de çizimlerinin efsane olması. Alex Ross’un(benim tabirimle Alex “Boss”) tablo gibi çizimlerine baktıkça bakasınız geliyor. Yüzlerdeki ifadelerin gerçekçiliği size çizgi romandaki insanların gerçekte de var olduğu düşüncesine inandırıyor. Zaten çizgi romanın ana karakterlerinden Norman McCay, bizzat Ross’un babası Clark Norman Ross’un yüzünü taşıyor.


Çizgi roman okumak isteyen fakat nereden başlayacağını bilemeyenler için mükemmel bir başlangıç olan Kingdom Come ayrıca çizim konusunda en zirve noktayı görmenizi sağlıyor. Uzun süredir istediğim bu eseri bana hediye eden Berkay Temel’e teşekkürü borç bilir DC’nin en gözde eserlerinden olan bu eseri şiddetle tavsiye ederim.


Comments


© 2023 by The Artifact. Proudly created with Wix.com

bottom of page