top of page

2016-2017 Euroleague Şampiyonu, FENERBAHÇE

  • Berkem Koşma
  • 21 May 2017
  • 2 dakikada okunur


Ah ne kadar uzun zaman olmuştu bu gururu yaşamayalı. Sonunda oldu. Avrupa’nın en iyisi olduk. Gerçi hala inanmak zor en azından kendi açımdan. Resmen Avrupa’nın en iyisi biziz. Şaka gibi değil mi? Ama gerçek.

Geçen sezon finalde kaybetmenin üzüntüsü gerçekten büyüktü. Üstelik sadece bir ribaund ile gitmişti şampiyonluk. Bir ribaund ile kaçırmıştık Avrupa’nın en iyisi olmayı. Fakat bu sefer öyle olmadı ve söke söke aldık şampiyonluğu. Hak ettiğimiz yerdeyiz.


Bu başarının en büyük mimarı Zeljko Obradovic tabi ki. Aslında Obradovic’in kariyerine baktığınızda o kadar da sürpriz bir sonuç değil bu başarı. Bu son şampiyonlukla beraber 9 Euroleague şampiyonluğu var Sırp koçun. Ayrıca Avrupa’nın en çok şampiyon olan koçu ünvanına da sahip. Kesinlikle Fenerbahçe için mükemmel bir koç olma özelliğine sahip.


Obradovic’in bir de oyuncular üzerinde etkisi var tabi. Obradovic geldikten sonra takıma Jan Vesely, Ekpe Udoh, James Nunnaly, Gigi Datome, Pero Antic ve Anthony Bennett gibi NBA geçmişleri çok da iyi olmayan oyuncular takıma katıldı. NBA’de yeteri kadar süre alamayan bu oyuncular takımın vazgeçilmezi oldular. Bir de Bogdanovic,Kalinic, Sloukas, Dixon gibi oyuncular da eklenince takım içerisinde mükemmel bir sinerji oluştu. Oluşan bu sinerji de etkisini üç sezondur gösteriyor. İlkinde yine dörtlü finale çıktı takım. Fakat dördüncü oldu. Bir sonraki sezon yine dörtlü finale çıktı. Bu sefer de finalde kaybetti. Artık bu sezon şampiyon olmak gerekiyordu ve o da oldu. Mükemmel bir başarı öyküsü aslında bu üç sezon.


Hoş ülkede en ufak başarısızlıkla işinden olan antrenör çok. Obradovic ise 2013 yılından beridir takımın başında ve bu süre içerisinde bir Avrupa finali bir de Avrupa yarı finali kaybetmişliği var. Üstelik TBL’de de bir sene şampiyon olamadı.(2014-2015) Fakat sonunda istediğine ulaştı ve Avrupa şampiyonluğu geldi. Hala da aç olduğunu söylüyor. Hırsa bakar mısınız. Böyle karakterdeki bir adamın kariyerinin bu kadar mükemmel olmasına şaşmamalı. Gıpta edilecek, örnek alınacak bir insan.


Gelelim oyunculara... Takımdaki oyuncularda mükemmel bir uyum söz konusu ve yeni gelen oyuncular da kolay adapte oluyorlar bu uyuma. Bir takım için harika bir durum bu. Çünkü kendi içerisinde uyumlu olamayan takım başarılı olamaz. Bu uyumun en büyük göstergesi de sürekli öne çıkan bir oyuncunun olmaması. Bir maçta Udoh en skorer oyuncu olurken diğer maçta Bogdanovic en skorer oyuncu oluyor. Savunmada tüm takım elinden geleni yapıyor. Hücumda ise gerektiği yerde her oyuncu sorumluluk alabilecek bir durumda. Bu da kaliteli bir takım görüntüsü çıkarıyor ortaya. Takım içerisindeki uyumdan ziyade taraftarın da takımla uyumu mükemmel seviyede. Fenerbahçeli olup bu takımı sevmeyen taraftar yoktur herhalde. Bir basketbol takımı için daha ne istenebilir ki?


Bir diğer konu da bu gelen başarının ülkeyi tekrar bir araya getirmesi. Fenerbahçeli olan olmayan herkes takımın arkasındaydı final maçından önce. Pek çok yere dev ekranlar kuruldu. Tweetler atıldı, destek mesajları yağdı sosyal medyada. Ülkenin diğer takımlarından destek mesajları yağdı. Ülke resmen yeniden “bir” oldu. Çok fazla göreceğimiz bir şey değil bu ülke için değil mi? Ama Fenerbahçe bunu başardı. Belki sadece bir günlük final maçı için ama sonuçta başardı.


Dört gözle beklediğim bu şampiyonluktan sonra ben de içimdekileri yazmak istedim kısaca. Fazla söze gerek yok Avrupa’nın en iyisiyiz. Umarım bu şekilde devam eder de kimse indiremez bizi oradan. Teşekkürler” Avrupa’nın En İyi Takımı” İyi ki varsınız ! Sakın dağılmayın ha aman.



Коментарі


© 2023 by The Artifact. Proudly created with Wix.com

bottom of page