Uçurtma Avcısı
- Berkem Koşma
- 26 Mar 2017
- 2 dakikada okunur

En azından bu sitedeki yazılarımın geri dönütünü aldığım da oluyor. Üç hafta önce güneşli bir Pazar günü Moda Sahili’nde otururken üniversiteden arkadaşım Sali Yazıcı, yazdığım yazıları eleştirdi ve bazı önerilerde bulundu. Bu güzel bir şey çünkü her ne kadar biz içerik üretsek de bu işin büyük çoğunluğu da gelen eleştiriler ve yorumlar. Sali sadece eleştiride bulunmakla kalmadı bir de kitap önerdi.
Aslında ilk basıldığı dönemlerde annem okurken fark etmiştim kitabı ama ah şu önyargılar yok mu uzak tuttular beni kitaptan. Gerçi suçu çok da önyargılara atmamak lazım çünkü daha çocuktum kitap ilk çıktığında. Kitap hakkında ufak bir bilgi vermek istiyorum yorumlarımdan önce. Kitap Afganistan doğumlu Amerikalı yazar Khaled Hosseini’nin ilk romanı olma özelliğine sahip. 2003 yılında basılan kitap Afgan bir yazarın yazdığı ilk İngilizce kitap aynı zamanda. Öyle ki zamanında “The New York Times”ın en çok satanlar listesinde zirveye bile oturmuşluğu var. Afgan bir çocuğun ağzından çocukluğundan yetişkin olduğu döneme kadar yaşanan olayları anlatıyor.
Öncelikle söylemem lazım kitap aşırı akıcı. Dili ve anlatımı su gibi akıyor. Buna bağlı olarak da sürükleyici bir özelliğe sahip. Sıkılmadan bir günde bitirilebilir. Kitabın konusu Peştun ulusuna mensup olan Afgan Emir’in anıları olarak diyebiliriz. Bu anıların içerisinde çocukluk arkadaşı Hasan ve babası büyük yer tutuyor . Aynı zamanda yaşadığı coğrafya ve dönem koşulları da bir hayli etkiliyor Emir’in yaşadıklarını. Afganistan’da yaşayan farklı ulusların çatışmaları, Afganistan halkının aile yaşantısı, terör olayları, savaşlar ve işgaller akıcı ve sürükleyici bir anlatımla katılmış kitabın içerisine. Aile ve dostluk ilişkilerini Emir’in üzerinden işleyen yazar, aynı zamanda o dönemde Afganistan halkının yaşadığı zorlukları da açığa çıkarıyor. Zamanında zengin olan coğrafyanın nasıl giderek yok edildiğini ve yaşanmaz hale getirildiğini gösteriyor kelime ve cümleleriyle. Kökenleri farklı olan fakat aynı coğrafyada yaşayan insanların arasındaki savaşın küçücük çocukları nasıl etkilediğini ve bu savaşa rağmen bir çocuğun sevgisinin ne kadar büyük olduğunu da anlatıyor. Hayatındaki bazı eksikliklerden dolayı en yakın dostunu bile ihanet edip daha sonra pişmanlığın öyküsü de denilebilir Uçurtma Avcısı için. Kısacası tek bir konu işlenmiyor kitapta. Ana konu iki farklı ulusa mensup iki çocuğun dostluğu ve bu dostluğun başına gelen olaylar denilebilir ama bu konuya etkiyen ara konular o kadar fazla ki.
Eğer hala okumadıysanız okumanızı tavsiye ederim Hosseini’nin Uçurtma Avcısı’nı. Bazı yerlerinde gülecek ama çoğu bölümünde hüzünlenecek ve gerçek dostluğun etkilerini açıkça göreceksiniz. Sali Yazıcı’ya teşekkür eder kitap önerilerinin devamının gelmesini temenni ederim.
Comments