top of page

The Big Lebowski (1998)

  • Berkem Koşma
  • 1 Nis 2017
  • 2 dakikada okunur


Artık gece film izlemek alışkanlık haline geldi bende. Bazen film izleyeceğim zamanları iple çekiyorum gün içerisinde. Rutin haline getirdim bu durumu ve oldukça memnunum. Bu gece için seçtiğim film “The Big Lebowski”. Daha önce filmi izlemeye başlamış fakat yarısında sıkılıp kapatmıştım. Film arşivimi incelerken tekrar denk geldim. İşin garip tarafı sonuna kadar hiç sıkılmadan izledim. İşin püf noktası filmin gizli kapaklı söylediği şeylerdeymiş meğer.


Çok kısa olarak bilgi vermek isterim yorumlarımdan önce her zamanki gibi. Yönetmen koltuğunu Coen Kardeşler paylaşıyor. Ayrıca bu ikili, senarist ve yapımcı koltuğunda da oturuyorlar. Filmin oyuncu kadrosu oldukça kaliteli. Jeff Bridges, John Goodman, Julianne Moore, Steve Buscemi, Philip Seymour Hoffman, John Turturro ve hatta Red Hot Chili Peppers’ın bas gitaristi Flea yani Michael Peter Balzary filmin kadrosunda olan oyuncular. Filmin türü absürt komedi ve suç olarak söylenebilir.


Bazı filmleri tam olarak anlamak için birden fazla izlemeniz ya da benim gibi film ile alakalı yorumları ve incelemeleri okumanız gerekir. Filmin neredeyse her sahnesinde bir eleştiri var ve tüm bu eleştirileri anlamak tek izleyişte mümkün olmayabiliyor. Filmin ana karakteri kendisine “Dude” lakabını benimsemiş olan Jeff Lebowski. Lebowski sıradan bir hayatı olan basit bir adamdır ve hiç beklemediği bir anda kendisini zengin kesimin arasında buluverir. Böylece sonu gelmeyen eleştiriler de başlar.


Filmin ana mesajı “sistem” denilen kapitalizmin insanları nasıl sömürdüğüdür. Filmde Lebowski yani “The Dude” halkı yani sıradan insanları temsil ediyor. Statü olarak üstlerde yer alan zengin kesim ise “The Dude”u yani halkı kendi oyunlarına alet eden kapitalizmi temsil ediyorlar. Üstelik bunu yaparken halkın insani duygularını bir araç olarak kullanıyorlar.


Film içerisinde halkı kendi amaçları uğruna kullanan zengin kesim olarak temsil edilenler arasında bir porno film yapımcısı da var. Filmde pornografinin varlığı da sistemin insanlar üzerindeki etkisini göstermek amaçlı. Sistemin insanları kullanması bir başka açıdan pornografiyle anlatılıyor filmde. Pornografinin içeriğine atıfta bulunan filmde porno filmlerde oynayan kişiler sistem tarafından kullanılan kesim olarak görülüyor. İnsanların pornografiye olan ilişkisi de sistemle halk arasındaki güçlü ilişkiyi temsil eder. Diğer bir deyişle sistem halkın zevki için yine halkın içerisinden insanları kullanır. Fakat işin ilginç tarafı halkın bundan haberi yoktur.


Filmde ana eleştiriler bu şekilde fakat söylediğim gibi bunlarla da sınırlı değil. Amerikan sinemasının klişeleri ve daha pek çok konu bu filmden nasibi almış durumda. Öte yandan film müzik olarak da geniş bir yelpazeye sahip. Dean Martin, Creedence Clearwater, Bob Dylan ve daha niceleri filmin müzik listesinde kendilerine yer bulmuş. 1998 yılında ortaya çıkan bu film herkes tarafından bilinen fakat kimsenin önüne geçemediği bazı gerçekleri bir kez daha göz önüne seriyor. Aşağıda filmin fragmanı mevcut. Hadi bakalım önce fragman sonra da film... İyi seyirler..



Comments


© 2023 by The Artifact. Proudly created with Wix.com

bottom of page